yağmur Süper üye
Kayıt tarihi : 19/11/09 Mesaj Sayısı : 2175 Teşekkür Edildi : 147 Puan : 4535
| Konu: Emzirme ve Anne Sütü Ptsi Ocak 11, 2010 10:12 pm | |
|
Emzirme ve Anne Sütü
Emzirmenin hem bebek hem de anne sayısız yararı olduğu biliniyor. Bunun bilincinde olan yeni anneler ilk 6 ay bebeklerini sadece anne sütü ile beslemek için büyük özen gösteriyorlar. Ancak zaman zaman problemler yaşayabiliyorlar. Her zaman annelerin yanında olan Lansinoh bu bölümde doğru emzirme tekniklerinden anne sütü sağmaya; emzirme sorunlarından süt saklama tekniklerine kadar merak edilenleri paylaşıyor. |
|
| | | |
Size ve bebeğinize yararları
Emzirme, hem bebekler, hem de annelere sağlık açısından yararlıdır. Anne ile bebek arasındaki yakınlık, aralarında inanılmaz bir bağ oluşturur ve bebeğe, huzur ve güven hissi verir. Anne sütü çok kolay hazmedilir; bebeğe gereksinim duyduğu değerli ve önemli bir besini sunar: vitaminler, proteinler, hayvansal yağlar ve bebeğin bedeninin fiziksel ve nörolojik olarak gelişmesi için gerekli olan antikorlar… Araştırmalar, anne sütünde bağışıklık arttırıcı maddelerin olduğunu göstermektedir; bu maddeler bilim katkılarıyla oluşturulamazlar. Yine bu araştırmalar, emzirilen bebeklerin alerjilere karşı korunduğunu, ciddi hastalıklarla karşılaşma olasılıklarının daha düşük olduğunu ve çok daha az hastalandıklarını ispatlamaktadır. Emzirmenin, anne için de yararları vardır. Bu annelerde, meme ve rahim kanseri riski daha azdır ve osteoporoz’a daha az rastlanır. Araştırmalar, emziren annelerin doğum sonrası depresyona ve endişe duygusuna girme olasılığının, formül süt ile besleyen annelere göre, daha az olduğunu göstermektedir. Emzirme ayrıca doğumda aldığınız fazla kiloları vermenizde yardımcı olur ve rahminizin küçülerek, doğum öncesi durumuna daha çabuk gelmenizi sağlar. Ve emzirme bedavadır!
Başlangıç
Birçok anne, henüz hamileyken bilgi arayışındadır; böylece neyi beklemeleri gerektiğini, emzirme konusunda nereden ve kimlerden yardım ve destek alabileceklerini öğrenirler. Bazıları, emzirme konusunu kitap ve dergilerde okurlar; emzirme ile ilgili video veya DVD’leri seyrederler – olabildiğince hazırlıklı olmak isterler. Diğerleri ise emzirme danışmanlarına giderler, emzirme kurslarına veya gönüllü emzirme gruplarına katılırlar.
Bu, onlara sorabilme ve belki de bir emzirme uzmanı ile tanışıp, doğumdan sonra ondan destek ve yardım alabilme fırsatını verir. Yardıma veya desteğe ihtiyaç duyduğunuz zaman arayabilecek birini tanımış olmak iyidir. Özellikle emzirmeyi öğrendiğiniz doğumdan sonra ilk haftalar için bu önemlidir.
Emzirme Pozisyonları
Bebeğin memeyi kavrama ve emme pozisyonu son derece önemlidir. Böylece meme ucunun tahriş olması veya bebeğin az miktarda süt emmesi gibi olasılıklar önlenebilir. Birçok anne, koltukta, kanepede, sallanan iskemlede oturarak veya bazen de yatağa uzanarak rahat eder. Özellikle ilk günlerde annelerin düz bir kucak oluşturabilmek için ya ayaklarını kaldırması, ya da bir yastıktan destek alması gerekebilir. Bazı anneler, bebeklerini memelerinin hizasına kadar yükseltir ve orada tutarlar; bazıları ise en doğal emzirme pozisyonu olan duruşta, bebeklerini vücutlarına çaprazlamasına getirerek kendilerine yaslarlar. En sıkça rastlanan emzirme pozisyonları ya kucağın üstüne çaprazlama tutuş, ya da bebeğin ayaklarının annenin arkasına doğru uzandığı rugby – futbol duruşudur.
Kucakta çaprazlama-beşik tutuşu – Bebeğinizin başını ya dirsek içinize, ya da kolunuzun iç kısmına yerleştirirsiniz. Bütün vücudu size dönüktür. Kolunuzu bebeğinizin sırtına yaslayarak destek alır ve elinizle de bebeğinizin kalçasını veya arkasını tutarsınız.
Çaprazlama- beşik tutuşu – Emzirdiğiniz memenizin diğer tarafındaki kolunuzla, bebeğinizi göğüs hizanıza kadar yükseltir ve orada tutarsınız. Dirseğiniz bebeğinizin altını tutar ve kolunuz da bebeğinizin sırtına destek verir. Avuç içinizle, bebeğinizin sırtını parmaklarınızla da boynunu tutarsınız. İşaret parmağınızla kulağının altından, başının alt kısmına destek verirsiniz.
Ayakları arkada – rugby tipi – futbol pozisyonu – Kolunuzu yarım ay gibi kıvırırsınız – bebek yan yatar, vücudunu kendi yanınız ve kıvrık kolunuz arasına yerleştirirsiniz. Bebeğinizin omuzları, boynu ve başının alt kısmı sizin elinizden destek alır; gerekirse diğer elinizle de emzirdiğiniz memenizi böylece tutabilirsiniz.
Her pozisyonda de dikkat etmeniz gereken en önemli husus, bebeğinizin başının ve vücudunun daima memenize çevrili olmasıdır. Meme ucunu ağzına ilk kez vereceğiniz zaman, ilk yapmanız gereken, memeye önce çenesini yaslamasını sağlamaktır. Böylece, ağzının damak kısmıyla meme ucunu ağzına alabilecek ve ağzını tamamen açılabilecektir. Bebeğinizin, meme ucunuzdaki Areola kısmının (koyu renkli bölüm) büyük bölümünü ağzına alabilmiş olmasına özellikle dikkat edin. Böylece çok daha rahat emecek ve çok daha fazla süt alabilecektir. Meme ucunun, bebeğin ağzının derinine girmesini ve böylece damağı ile meme ucunda tahrişi önlemesini sağlayan düzgün pozisyonlar, emzirme esnasında oluşabilecek bütün ağrı ve sancıları azaltır ve bebeğin yeterli miktarda süt almasını sağlar.
Bebeğimi ne sıklıkta besleyeceğim?
Doğumdan hemen sonra bebeğinizin ilk emdiği süt, Kolostrum’dur. Bu sütün rengi, açık limon sarısından koyu turuncuya kadar değişir. Bu, bebeğiniz için mükemmel bir besindir ve bu ilk besin, son derece önemlidir. Çok küçük miktarlarda gelir, (ortalama 37 ml, ilk 24 saat içinde, ve bebek emdikçe yavaş yavaş artar); yeni doğan bebeklerin midesi bir bilye kadardır. Bu nedenle ortalama bir beslenme 7 ml ile 14 ml arasındadır. (Bir kaşığı, 5 ml dir). Doğumdan üç ile beş gün sonrasında, memeniz tamamen sütle dolmaya başlar, bu dönemde bebeğin midesi de büyür ve her gün, 24 saatte 500 ml almaya uyum gösteren boya gelir. Bu miktar, üç ay içinde, 24 saatte 750 ml ye ulaşır. Bu nedenle ilk günlerde bebeğinizin bir gün içinde sık sık beslenme gereksinimi duymasını şaşırtıcı değildir. Yirmi dört saat içerisinde 8- 12 kere beslenme ihtiyacı duyabilir. Bazı bebekler bir süre, sürekli beslenir ve sonra bir süre uyurlar ve bu döngü tekrarlanır. Bazı bebekler ise, doğumlarından sonraki birkaç gün, her 40 dakikada bir, beslenme ihtiyacı duyarlar. Bazı bebekler, doğumdan sonra çok uykulu olurlar ve en azından üç saatte bir beslenmeleri için onları cesaretlendirmek gerekir. Bebek büyüdükçe, beslenme aralarındaki süreler uzar ve beslenme sıklığı azalır.
Bebeğim yeterli miktarda süt alıyor mu?
Bebeğinizle aranızda bir bağ oluşmaya başladığında, onun çıkardığı seslerin ve yaptığı vücut hareketlerinin ne anlama geldiğini anlamaya başlarsınız. Bebeğiniz açsa örneğin, dikkat etmeniz gereken ipuçları şunlar olabilir: Elini ağzına götürür, emme sesleri çıkarır, dilini dışarı çıkarır ve yalanır, başını meme aranır gibi döndürmeye başlar, telaşlı ve huzursuz bir ifadeye bürünür. Ağlamak ise artık çok acıkmış olan bebeğin ifadesidir. Bir bebeğin, memeden tam olarak aldığı sütün miktarını saptamak zordur; ancak bebeğin sürekli ve düzenli kilo alması ve bebeğin canlı ve hareketli olması, bunu bir göstergesidir. Bebeğinizin bezleri de, bebeğinizin yeterli beslendiğine dair, size ipucu verir. Islak besler, yeterli su alımının göstergesidir. Dışkı dolu bezler de bebeğinizin yeterli miktarda kalori aldığını gösterir. Dördüncü günün sonunda, anneler ve babalar, günde en az üç adet dışkı dolu bez (her birinde dışkı miktarı 2p metal para boyunda) ve gene günde en az altı adet ıslak bez değiştirmelidirler. Bebeğiniz büyüdükçe, bu olay, günde üç adet çok miktarda dışkı dolu bez ve günde halen altı kez ıslak beze dönüşür. Ancak, bazı bebeklerin farklı vücut düzenleri vardır. Bebeğinizin dışkısı ilk birkaç günün sonunda siyah ve çok koyu kahveden, sonra yeşilimsi ve sonunda sarımsı bir renge dönüşür. Hardal sarısı renkli dışkı, genelde yumuşaktır. Eğer bu konuda bir şüpheniz veya sıkıntınız varsa, mutlaka bir sağlık görevlisine danışın.
|
| |
|