Kış mevsiminin ortalarında olduğumuz şu günlerde havalar iyice soğudu. Soğuk havaya ve yağmura yeniden merhaba dedik. Artan soğukla birlikte kış hastalıkları da kapımızı çalmaya başladı. Kapımızı en çok çalan hastalık bronşiolit, bu hastalıktan çabuk etkilenen de küçük çocuklar olunca söylenecek çok söz var...
Bronşit mi, bronşiolit mi?
Bronşiolit, akciğerlerin küçük hava yollarında tıkanıklığa neden olabilen iltihabi bir durumdur. Genellikle 1 aydan büyük ve 2 yaştan küçük çocuklarda ve en sık olarak da 6 aylık bebeklerde rastlanır. Akut bronşit ise, akciğerdeki büyük hava yollarının iltihabi durumudur. Biraz daha büyük çocuklarda gribal bir üst solunum yolu enfeksiyonunu izleyerek gelişir.
Belirtilere dikkat
Bronşiolitlerde ailede geçirilmiş gribal bir enfeksiyon hikayesi (yüzde 90) olabilir. Hafif üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri (hapşırma, burun akıntısı, öksürük), 38 derece civarında ateş, iştah kaybı, solunum zorluğu belirtileri (aralıklı sesli öksürük, nefes almada zorluk, irritabilite), beslenme güçlüğü görülebilir. Akut bronşit ise bir çok defa, nezleden 3-4 gün sonra kuru, kısa süreli, balgamsız ve giderek artan, bazen de nöbetler şeklinde olabilen öksürükle başlar. Göğüs ağrısı ve 38 dereceyi aşmayan bir ateş olabilir.
Hastalığın seyri takip edilmelidir
Hafif vakalarda hastalık belirtileri bir ile üç günde geriler. Ağır vakalar bir-iki saatte ilerleyip, ağırlaşabilir. Hava açlığı, morarma, burun kanadı solunumu, göğüs kemiklerinde anormal hareketler olabilir. Ateş 38 dereceyi aşmaz. Eğer ateş 38 dereceyi aşarsa zatürre açısından dikkat etmek gerekir. Başlangıçta berrak olan balgam iltihabı görünüm alabilir, beş ile on gün içinde öksürük azalmaya başlar, balgam kaybolur.
Kış ve İlkbaharda salgına dönüşebilir
Bronşiolit kış ve ilkbaharın ilk aylarında, bazen salgınlar şeklinde görülebilmektedir. Hastaların yüzde 90ının ailesinde gribal bir enfeksiyon hikayesi mevcuttur. Hastaların yüzde 50sinde etken RSV yani respiratuar sinsityal virüstür. Ayrıca parainfluenza 3, myeoplasma, bazı adenovirüsler, rhinovirus ve influenza virüsler etken olabilir. Bunun yanı sıra soğuk, nem, ani ısı değişiklikleri ve özellikle sisli, kirli hava, ev tozları, çiçek tozları ve çeşitli polenler hazırlayıcı etkenler arasındadır.
Tedavi geciktirilmemelidir
2 aylıktan küçük çocuklar; morarma, solunum durması bulguları, solunum sayısının dakikada 60ın üzerinde olması, kanda oksijen değerlerinin düşmesi, karbondioksit değerlerinin yükselmesi durumunda hastaneye yatırılır. Amaç oksijenizasyonu sağlamak için nemli oksijen tedavisi, balgamı yumuşatıp öksürük ile atılımı kolaylaştırmak için nebulazatör ile bronş genişletici ilaçlar, balgam söktürücü ilaçlar ve sıvı kaybı oluşmuşsa sıvı tedavisidir. Normalde antibiyotik tedavisi gerekmez. Ancak akciğer filminde iltihabi alanlar mevcutsa ve ateş yükselmiş, kanda iltihabi hücreler artmışsa antibiyotikler kullanılabilir. Ağır vakalarda bronşlardaki ödemi azaltıcı etkisinden dolayı steroidler kullanılabilmektedir.
Sık tekrarlarsa
Tekrarlayan bronşiolit; gizli kalmış aslım, tüberküloz, kistifibroz, kalp yetmezliği, yabancı cisim yutma, boğmaca, organik fosfor zehirlenmesi ve immun yetersizlik gibi hastalıklardan ayırt edilmeli ve altta yatan asıl sebep tedavi edilmelidir. Özellikle tekrarlayan bronşioliti olan çocuklar astım tanısı konulursa aşı tedavisi ve sprey şeklinde ilaçlar ile takip edilmelidir.
Bronşiolit hastalarına tavsiyeler
Hastalığın en sık sebebi aile içi gribal durumdur. Bu nedenle tüm aile bireyleri gribal durumdan korunmalı, gerekirse çocuğa maskeyle yaklaşılmalıdır.
Hastalık başladıktan sonra çocuklara bol sıvı verilmeli ve sık sık akciğerlerine belli aralıklarla masaj (fiyoteradi) yapılmalıdır.
Kirli, tozlu kent havasından uzak durulmalı, bin metreden yüksek yerlere gidilmemelidir.
Aile içinde sigara kullanımı engellenmelidir